22 Mart 2008 Cumartesi

Yusuf Has Hacip - Kutadgu Bilig

Yusuf Has HACİP'İN HAYATI

Yusuf Has Hacib, M.S. 1017 Karahanlı Devleti'nin Balasagun şehrinde dünyaya geldi.İyi bir eğitim gördü. Çağının geçerli bilimlerinin yanı sıra Arapça ve Farsça'da öğrendi. 1077 yılında Kaşgar'da vefat etti. Günümüzde türbesi, Çin kontrolu altındaki Doğu Türkistan'daki Kaşgar`dadır.
Karahanlı Devleti zamanında yaşıyordu,temel eğitimini Balasagun'da aldı. Kendisine önceden Balasagunlu Yusuf deniliyordu,sonra kendisine Has Hacib adı verildi. Yusuf Has Hacib, Türk dil ve edebiyat için temel olan Kutadgu Bilig (Mutluluk kitabı) kitabının yazarıdır. Kutadgu Bilig 6645 beyitlik bir eserdir. Allah'a hamd,peygambere ve dört halifeye teşekkürle başlar.
Karahanlı devlet hükümdarı Ulu Kara Bugra Han'a, Kutadgu Bilig adlı eseri (ilk siyasetname ve ilk mesnevi örneğini) 18 ay bir çalışma sonunda 1070 yılında sundu. Bu kitabı okuyan Ulu Kara Buğra Han kendisine "Ulu Has Hacib" unvanı ve Kaşgar'da vezir yardımcısı olarak görev verdi.
Kutadgu Bilig'in ilk nüshası 1439'da Herat'da bulundu. İkinci bulunan Arapça, ilki Uygurca`dır. Kitabın ilk baskısı 1900'de Radloff tarafından yapılmıştır.
Türk edebiyatındaki ilk siyasetnameyi yazmıştır. Türk edebiyatında ilk nazım şeklini o kullanmıştır.Bu nazım şekli de mesnevidir. Bundan dolayı Yusuf Has Hacip denmiştir.
Yazdığı Kutadgu Bilig eserinden bir bölüm:
Kitabıma,okuyana mutluluk getirsin,ona doğru yolu getirsin diye Kutadgu Bilig adını koydum.Ben sözlerimi söyledim,düşüncelerimi yazdım.Bu kitap her iki dünya için de doğruyu gösteren bir rehberdir,yardımcı bir eldir.Dosdoğru bir söz söyleyeyim size:Her iki dünyayı da devletle elinde tutabilecek kişiden daha mutlu kimse yoktur.Önce Gündoğdu'yu tanıtayım.O hükümdardır,doğru yasayı(töre)temsil eder.Aydoldu ile mutluluk güneşi doğar,o da mutluluğun(kut)temsilcisidir.Öğüdülmüş aklı,Odgurmuş akıbeti temsil eder.Ben sözlerimi bu dört değer(doğru yasa,mutluluk,akıl,akıbet)üzerine kurdum.Okuduğunda anlayacaksız,dikkat et.

Bir Türk'ün biyografisi olan bu madde bir taslaktır. İçeriğini geliştirerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
Yusuf Has Hâcib bu yapıtında bilimin değerini de tartışır. Ona göre, alimlerin ilmi, halkın yolunu aydınlatır; ilim, bir meşale gibidir; geceleri yanar ve insanlığa doğru yolu gösterir. Bu nedenle alimlere hürmet göstermek ve ilimlerinden yararlanmaya çalışmak gerekir. Eğer dikkat edilirse, bir alimin ilminin diğerinin ilminden farklı olduğu görülür. Mesela hekimler hastaları tedavi ederler; astronomlar ise yılların, ayların ve günlerin hesabını tutarlar. Bu ilimlerin hepsi de halk için faydalıdır. Alimler, koyun sürüsünün önündeki koç gibidirler; başa geçip sürüyü doğru yola sürerler.
Yusuf Has Hâcib, astronomi bilimini öğrenmek isteyenlerin, önce geometri ve hesap kapısından geçmesi gerektiğini söyler. Aritmetik ve cebir, insanı kemâle ulaştırır; toplama, çıkarma, çarpma, bölme, bir sayının iki katını, yarısını ve kare kökünü alma işlemlerini bilen, yedi kat göğü avucunun içinde tutar. Her şey hesaba dayanır.
Bir siyasetnâme veya bir nasihatnâme olarak nitelendirilebilecek Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hâcib'in ve içinde yetiştiği çevrenin ilmî ve felsefî birikimi hakkında çok önemli bilgiler vermektedir. Platon'un devlet ve toplum anlayışı çok iyi bilinmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Bilimin ve bilginlerin değeri anlaşılmıştır; bilim, güvenilir bir rehber olarak düşünülmektedir.Bunun değerini en iyi Yusuf Has Hacip bilmiştir

KUTADGU BİLİG'DEN

Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur.

Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.

Allâh'a sığın, onun emrine itaatsizlik etme!

Akıl süsü dil, dil süsü sözdür.

İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür.

İnsan sözünü dil dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.

Allah'tan ne gelirse ona râzı ol!

Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık.

Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile, sonunda dünya kalır; onun kısmetine ancak iki top bez düşer.

Bu dünya renkli bir gölge gibidir, onun peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar..

Bu dünyanın kusuru bin, meziyeti ise birdir. İnsan bunu nasıl geçirirse, o öyle geçer.

Bütün halka içten gelen merhamet göster.

Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi yol bulunur.

Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur; kibirli insanın itibari günden güne azalır.

Eğer kendine candan bağlı birisini arıyorsan, sözün kısası, kendinden daha candan birini bulamazsın.

Dâima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul.

Doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır. Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.

Dünya ve âhireti her ikisini birden elde etmek istersen, şu birkaç işi bırakma; muktedirsen bunları mutlaka yerine getir!

Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin.

Ey asil insan! insanlığı elinden bırakma; insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et.

İşi adaletle yap, buna gayret et; hiç bir zaman zulüm etme; Allah'a kulluk et ve O'nun kapısına yüz sür.

Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.

Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.

Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.

Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler, insana zarar getirir.

Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap, kendi heva ve heveslerine hakim ol.

Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.

İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır.

Ey nimet sahibi olan kimse, şükret. Şükredene Tanrı nimetini artırır.

İnsan nadir değil, insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır.

İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir. Mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebalı altında kalır.

Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. Ecel gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.

Akıl bir meşaledir. Kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.

Kötülük edersen, kötülüğün karşılığı pişmanlıktır. Elinden gelirse, kötülüğün inadına iyilik yap.

Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.

Fenalık cahillikten doğar, hastalıklar kötülükler hep aynı noksanlıktan ileri gelir. Fakat tedavi ile
hastalara şifa verilebilir; terbiye ile kötüler iyi edilebilir; okumak yoluyla da bilgisizlere bilgi verilmiş olur.

Gönlünü ve dilini doğru tut!

Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir.

Halka faydalı ol, onlara zarar verme!

Her mahlûk kendi nasibini alır. Yürüyenler yiyeceklerini ve uçanlar da yemlerini bulurlar.

Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.

Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun.

Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.

İşe acele ile girme, sabır ve teenni ile hareket et. Acele yapılmış olan işler yarın pişmanlık getirir.

İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.

İnsan süsü, yüz; yüzün süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.

İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez.

İnsana insanlığı nisbetinde mukabelede bulun. Böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir.

İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. İnsanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.

İnsanların seçkini insanlığa faydalı olan insandır. Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan insandır.

İyi hareket et, kötülerin zararlarını ortadan kaldır!”

Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur.

Kimin sana biraz emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.

Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir.

Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir.
Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.

Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir.

Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç.

Hiç yorum yok: